Horlama Tedavisinde
20 Yıllık Deneyim
Bizi Arayın
Bize Ulaşın

Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun geçici olarak durmasıyla kendini gösteren ciddi bir sağlık problemidir. Her yaşta ve sağlık durumunda ortaya çıkabilen bu durum, yalnızca bireyin değil, çevresindeki sevdiklerinin yaşam kalitesini de olumsuz etkileyebilir. Uyku sırasında solunumun aksaması, hem fiziksel sağlığınız hem de ruh haliniz üzerinde derin etkiler bırakabilir. Eğer uyku düzeniniz bozuluyor, gün içinde sürekli yorgun hissediyor veya konsantrasyon sorunu yaşıyorsanız, bu durumu hafife almamanız önemlidir. Uyku apnesi, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir; bu nedenle belirtileri erken fark etmek ve doğru tedaviye yönelmek, hem sağlığınız hem de yaşam kaliteniz için kritik bir adımdır.

Uyku Apnesi Nedir, Nasıl Olur?

Uyku apnesi, kişinin solunumunun gece boyunca tekrar tekrar kesintiye uğradığı bir uyku bozukluğudur. Uyku apnesi olan kişilerde, uyku sırasında solunum en az 10 - 20 saniye boyunca normal değerinin %20’den alta düşer ve kandaki oksijen miktarı azalırken karbondioksit miktarı artar.

Beyin, uyku esnasında solunumun durmasıyla azalan oksijen miktarını farkeder ve derin uykudan (REM) çıkarak hava yolunun tekrardan açılmasını sağlar. Halk arasında uyanayazma (arousal) olarak bilinen bu durum, kısa süreli ve ani geçişleri ifade eden yüzeysel uyku evresidir.

Uyku apnesi olan kişilerde, solunumun durması ve yeniden başlatılması belli aralıklarla tekrar ederek gece boyunca devam edebilir. Arousal denilen bu durum, kısa süreli geçişler olduğu için kişiler, gece boyunca farketmez ve sabah uyandıklarında da hatırlamazlar. Uykunun solunum durması ile kesintiye uğraması, kan basıncında (tansiyon) ve kan şekerinde ani değişikliklere sebep olduğu için oldukça tehlikelidir.

Uyku Apnesinin Belirtileri

Uyku apnesi, bilincimizin kısmen kapalı olduğu uyku esnasında solunumu durduğu için farkedilemez. Ancak uyku apnesi olan kişilerin yanında uyuyanlar tarafından fark edilir. Hastaların büyük çoğunluğu, bu durumu önemsemediği veya farkında olmadığı için doktora gitmez. Hâlbuki zamanında tedavi edilmediği takdirde kalp krizi, felç (inme), Alzheimer, iktidarsızlık (impotans), kalp ritim bozukluğu, yüksek tansiyon, kalp büyümesi, kanser, obezite, diyabet ve mide hastalıkları (reflü vb.) gibi pek çok ciddi hastalığa davetiye çıkarır.

Uyku apnesi olan kişilerde; konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, davranış bozuklukları, huzursuzluk, gündüz sürekli uyuklama hâli ve uyuma isteği, depresyon, baş ağrısı, ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, sinirlilik hâli, uykusuzluk ile çocuklarda hiperaktivite gibi yaşam standartlarını olumsuz etkileyen sonuçlar ortaya çıkar. Uyurken farkında olmasanız dahi gün içerisinde uyku apnesi belirtilerini gözlemleyerek zamanında önlem alabilirsiniz.

Uyku apnesi belirtileri:

  • Uyurken boğulma hissi ile aniden uyanma
  • Uyku esnasında gürültülü horlama veya hırıltılı nefes alma 
  • Uyurken aşırı terleme veya huzursuz uyuma
  • Gün içerisinde sürekli uyuma isteği 
  • İşinize konsantre olmakta zorlanma
  • Sabahları yorgun uyanma ve hâlsiz hissetme

Eğer yukarıda listelediğimiz belirtilerin sizde de olduğunu düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden bir uyku laboratuvarına başvurarak uyku testi (polisomnografi) ve uyku ölçeği analizi yaptırmanız gerekir.

Uyku Apnesinin Nedenleri

Uyku apnesinin nedeni, yapısal ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Boğaz kaslarının gevşeyerek hava yolunu kapatması, uyku apnesine sebep olan başlıca nedendir. Geniz eti, büyük bademcikler ile üst solunum yolundaki darlık gibi yapısal bozukluklar da, uyku apnesine sebep olur. Uyku apnesine yol açan risk faktörleri, pek çok etkene bağlı olarak değişkenlik gösterir.

1. Genetik Varyasyonlar

Solunum, iltihaplanma, sinir iletimi, kraniyofasiyal doku gelişimi ve uyku-uyanıklık döngüsü gibi önemli vücut fonksiyonlarını kontrol eden bazı genlerdeki varyasyonlar, uyku apnesinin gelişiminde rol oynayabilir. 

2. Genetik Yatkınlık

Genetik yatkınlık da uyku apnesinin nedenleri arasındadır. Bir kişinin birinci derece akrabalarından birinde bu hastalık varsa, genel popülasyona kıyasla %50 daha fazla uyku apnesi gelişme riski vardır.

3. Anatomik Bozukluklar

Dar bir boğaz, üst çeneden daha kısa bir alt çene veya büyük bir dil, boynun kısa ve kalın olması gibi yapısal faktörler uyku apnesine neden olabilir.

4. Fazla Kilo veya Obezite

Kısa bir süre içinde önemli miktarda kilo almak, vücudumuzu hem normal yaşamda hem de uyku sırasında daha fazla yük altına sokar. Bu kilo artışı boyunda daha fazla miktarda doku oluşmasına yol açabilir. Bu noktada nefes alma kabiliyeti daha da zorlaşır.

Ayrıca uyku apnesi olan kişilerin %60 ila %70'inin obez olduğu tahmin edilmektedir, bu da obeziteyi bu durum için önemli bir risk faktörü haline getirmektedir. Boğaz çevresindeki aşırı yağ dokusu hava yollarına baskı yapıp üst solunum yollarını daraltır, karın bölgesindeki yağ akciğerleri kısıtlayabilir ve tamamen genişleyip daralmalarını engelleyebilir.

5. Kronik Hastalıklar

Hipotiroidizm, polikistik over sendromu (PCOS), hamilelik, inme, atriyal fibrilasyon, konjestif kalp yetmezliği (CHF) ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi bazı durumlar uyku apnesi riskinin artması ile bağlantılıdır.

6. Yaş

İstatistikler, yaşlandıkça uyku apnesine yakalanma riskinin arttığını göstermektedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte kas kütlesi azalarak yağ kütlesi artar. Artan yağ miktarı, hava yolunu daraltarak uyku apnesine sebep olur. Uyku apnesinin görülme sıklığı, gençlere kıyasla orta yaşın üzerindeki yetişkinlerde 2 – 3 kat daha fazladır.

7. Kötü Uyku Pozisyonları

Bazı alışılmışın dışındaki uyku pozisyonları ne kadar rahat olursa olsun, vücudumuza yarardan çok zarar veriyor olabilir. Eğri omurgalar ve çarpık boyunlarla çarpık pozisyonlarda uyumak nefes almayı zorlaştırarak horlamaya neden olur ve uyku apnesi gelişme riskini artırır.

8. Sigara ve Alkol Kullanımı

Sigara içmek solunum sistemimiz üzerinde zararlı bir etkiye sahiptir. Uyurken solunumun daha zayıf olmasına ve havayı daha az dolaştırmaya neden olur. Bu etki, uyku apnesi gelişme olasılığını önemli ölçüde artırır.

Alkol ise, boğaz kaslarının normal koşullarda olduğundan daha fazla gevşemesine neden olarak uyku apnesine yol açabilir, uyku apnesi hastalarında ise durumu daha da kötüleştirebilir.

9. Cinsiyet

Yapılan araştırmalara göre, uyku apnesi, erkeklerde kadınlara kıyasla 4 kat daha fazla görülmektedir. Kadınlık hormonlarının, uyku apnesini engellediği gözlemlenmiştir.

10. Yapısal Bozukluklar

Ağız ve boğazdaki yapısal anormallikler ve ekstra yumuşak doku, OSA'da hava yolu tıkanıklığının yaygın bir nedenidir. Fazla yumuşak damak dokusu, büyümüş bademcikler veya geniz eti, büyük bir dil veya zayıf kas tonusuna sahip dil gibi faktörlerin tümü uyku sırasında hava yolu tıkanıklığının olası nedenleridir.

11. Burun Tıkanıklığı

Burunda tıkanıklık oluşması, solunumu olumsuz etkileyerek uyku apnesine sebep olur.

12. Sakinleştiriciler

Sakinleştiriciler de boğaz kaslarını gevşeterek uyku apnesini daha olası hale getirebilir.

13. Menopoz

Menopoz sonrası kadınların uyku apnesi geliştirme riski daha yüksektir. Ayrıca obezite ve daha geniş bir boyun çevresi gibi diğer risk faktörlerine sahip olma olasılıkları daha yüksektir.

Uyku Apnesi Türleri

Uyku apnesi farklı türlerde ortaya çıkabilir ve her biri farklı neden ve belirtilere sahiptir. Aşağıdaki listede uyku apnesinin çeşitli türleri ve her birinin özellikleri hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz:

1. Obstrüktif Uyku Apnesi (Obstructive Sleep Apnea)

Uyku apnesinin açık ara en yaygın türü olan Obstrüktif Uyku Apnesi (OSA), genellikle hava yolunun kısmen veya tamamen tıkanmasından kaynaklanır. Siz uyurken boğaz kaslarınız gevşeyerek dilin veya boğazın arkasındaki yumuşak dokunun hava yolunuza çökmesine ve hava akışınızı kapatmasına neden olur.

Bir OSA sırasında, kısıtlı hava akışı beyninize giden kan akışını da azaltır, bu da beyninize kısmen uyanması ve vücudunuza nefes alması için sinyal verir. Kısmi uyanmanın ardından, vücudunuz tıkanıklıktan kurtulmak için yeterince derin bir nefes almak için savaşırken yüksek sesle nefes alabilir, boğulma hissi oluşabilir veya homurdanma sesleri çıkarabilirsiniz. Tekrar nefes alabildiğinizde, beyniniz uykuya geri döner ve süreç yeniden başlar. 

Üç tip OSA vardır:

  • Hafif OSA hastaları bir saat içinde beş ila 14 kesintili nefes alma dönemi yaşar.
  • Orta derecede OSA hastaları bir saat içinde 15 ila 30 kesintili nefes alma dönemi yaşar.
  • Şiddetli OSA hastaları bir saat içinde 30'dan fazla kesintili solunum atağı yaşar.

2. Santral Uyku Apnesi (Central Sleep Apnea)

Obstrüktif uyku apnesine oranla daha az yaygın olan Santral Uyku Apnesi (CSA), solunum sisteminden çok beyin ile ilgilidir. 

CSA, beyniniz nefes almanızı kontrol eden kaslara hareket etmeleri için geçici olarak sinyal gönderemediğinde ortaya çıkar. Hava yolunuz aslında tıkalı değildir, ancak kaslar nefes almak için sinyal almaz, bu nedenle nefes almayı bırakırsınız. Beyin sapını etkileyen tıbbi sorunlar ve durumlar CSA'ya neden olabilir ve farklı semptomlarla ortaya çıkabilir. Örneğin, horlama CSA'da OSA kadar yaygın değildir. CSA'ya yol açabilecek durumlar aşağıdakileri içerir:

  • Obezite
  • Beyin enfeksiyonu
  • İnme
  • Kalp yetmezliği
  • Parkinson hastalığı
  • Narkotik ağrı kesiciler gibi bazı ilaçlar

3. Karma Uyku Apnesi (Mixed Sleep Apnea)

Bir hasta hem obstrüktif uyku apnesi hem de santral uyku apnesi semptomları yaşadığında, bu durum karma uyku apnesi olarak adlandırılır. Belirtiler temel olarak obstrüktif uyku apnesi ile aynıdır, ancak durum geleneksel obstrüktif uyku apnesi tedavileri ile çözülemez. Genellikle birden fazla tedavi yönteminin birbiriyle koordineli olarak kullanılması gerekir.

4. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (Obstructive Sleep Apnea Syndrome)

Bu durum, hava yolundan hava geçemeyecek kadar şiddetli olan, gece boyunca tekrarlanan ve önemli uyanmalara neden olan obstrüktif uyku apnesi anlamına gelir. Bu durum genellikle yüksek sesli horlama ile kendini gösterir. OSAS, OSA'nın daha ciddi bir şeklidir. Tıkalı hava yolları yüksek tansiyondan kalp krizine kadar çeşitli sorunlara neden olabileceğinden tıbbi müdahale gerektirir. 

Uyku Apnesinin Teşhisi

Uyku apnesinin teşhisinde en sık kullanılan iki yöntem, polisomnografi ve evde uyku testidir. Aşağıda bu iki ana yöntemi ile ilgili tüm detayları bulabilirsiniz.

1. Polisomnografi

Uyku apnesi belirtileri taşıyan kişilerin, hem KBB uzmanına görünmeleri hem de uyku laboratuvarında gerekli testleri yaptırmaları gerekir. 

Daha sonra hastanın, şikâyetleri dinlenerek muayene edilir. Değerlendirme kapsamında üst solunum yolu muayenesi yapıldıktan sonra poligraf cihazlar ile beyin, karın, kalp ve göğüs aktiviteleri incelenerek kan basıncı ölçümü yapılır. Ardından uyku laboratuvarına yönlendirilen hastaya, polisomnografi adı verilen uyku testi yapılır.

Polisomnografi ile hastanın vücuduna elektrotlar takılarak, uyku esnasındaki hareketleri ve beyin aktivitesi incelenir. Ortalama 4 ila 7 saat süren uyku testinde; solunum durması, tansiyon, erekte olma durumu ve uyku pozisyonları incelenir. Hastalığa tanı koyarken, apne ve hipopne (hava akımı indeksi) sayıları dikkate alınır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda uyku apnesinin olup olmadığı belirlenir. Uyku apnesi teşhisi konulan kişilere, uyku apnesine sebep olan faktörlere bağlı olarak farklı tedavi yöntemleri uygulanır.

2. Evde Uyku Testi

Evde uyku testi, herhangi bir tıbbi komplikasyonu olmayan hastalar için geceyi uyku laboratuvarında geçirmeye bir alternatiftir. Uyku apnesini teşhis etmek için kullanılan bu yöntem (hafif ila orta derecede uyku apnesi semptomlarınız varsa), doktorunuzun tanı koymasına yardımcı olur.

Fakat öncelikle doktorunuzun bu tür bir test için iyi bir aday olup olmadığınızı değerlendirmesi ve daha sonra evde uyku testi cihazını nasıl kullanacağınıza dair talimatlar vermesi gerekir. 

Eğer kullanım için uygunsanız, cihaz siz uyurken nefes alma çabanızı, hava akışınızı, kalp atış hızınızı ve oksijen seviyenizi kaydeder. Testi yaptıktan sonra doktorunuz cihazınızın kaydettiği verileri indirir ve analiz eder.

Evde uyku testi yapmak için yatağa girmeden önce aşağıdaki ekipmanları takmanız gerekir:

  • Horlamayı ve hava akışını izlemek için burun altına sensörleri yerleştirin.
  • Nefes almak için harcadığınız eforu izlemek için göğsünüzün etrafına elastik kemeri sarın.
  • Kandaki oksijen miktarını ve kalp atış hızınızı ölçmek için parmağınıza oksijen dedektörünü takın.

Uyku Apnesi Tedavi Yöntemleri

Obezite, alkol ve tütün kullanımı gibi çevresel faktörlerden kaynaklı uyku apnesi tedavisinde, ilk olarak bu sorunların ortadan kalkması için medikal yöntemlere başvurulur. Hastalığın derecesi ve seyrine göre cerrahi ve cerrahi olmayan farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir.

1. Horlama Protezi

Cerrahi bir uygulama olmayan horlama protezi, uyku apnesi tedavisinde en etkili yöntemdir. Ekonomik ve etkin bir tedavi yöntemi olan horlama protezi; ağız, diş ve çene yapısına göre kişiye özel olarak hazırlanır. Sadece uykuda kullanıldığı için hastanın gündelik hayatını da olumsuz etkilemez. Dişler üzerine yerleştirilen horlama protezi, uyku esnasında hava yolunu tıkayan dokuları toparlayarak uyku apnesi oluşumunu engeller. Aynı zamanda horlama tedavisinde de %90 - %95 oranla başarı elde edilir. Taşıma, temizleme ve bakım işlemleri de oldukça kolaydır. Kişilerin proteze hızlı uyum sağlaması ve uygulamanın acısız olması sayesinde, Amerikan Uyku Akademisi Derneğine göre uyku apnesi tedavisinde hastalar tarafından en çok tercih edilen yöntem olmuştur.

2. Cerrahi Uygulamalar

Burun kemiğinin veya kıkırdağının düzeltilmesi, bademcik ameliyatı, dil köküne radyofrekans uygulaması, dil kökü askısı, çene yapısını öne kaydırma, damak germe ve küçük dil ameliyatı gibi yöntemler, uyku apnesi tedavisinde uygulanan cerrahi yöntemlerdir. Enfeksiyon riski, ameliyat sonrası iyileşme zorluğu ve gündelik hayatı olumsuz etkilemesi sebebiyle, hem hastalar hem de doktorlar tarafından pek tercih edilmez ya da son çare olarak başvurulur. Cerrahi yöntemler, uyku apnesi olan her hastaya uygulanamaz ve tekrar etme (nüksetme) olasılığı yüksektir.

3. Pozitif Hava Yolu Basıncı

Ağza ve burna oturan CPAP-BPAP maskesi, solunum yoluna sabit basınçlı hava üfleyerek tıkanık nefes yolunu geçici olarak açar. Oldukça gürültülü çalışan maske, hem eşlerin hem de kişinin uykusunu olumsuz etkiler. Taşıma zorluğu, hastanın konforunu olumsuz etkilemesi, temizlik ve bakımının zor olması açısından hastalar tarafından pek tercih edilmez. Bu tür maskeler, hastalığı tedavi etmeyen geçici çözümlerdir.

4. Geçici Çözümler

Horlama yastığı, boğaz egzersizi, burun bantları, bitkisel yağ ve çay gibi yöntemler, anlık rahatlama sağlasa da uyku apnesini tedavi etmeyen geçici çözümlerdir.

Uyku Apnesinin Komplikasyonları

Uyku apnesi ciddi bir tıbbi durumdur ve tedavi edilmediği takdirde sağlık sorunlarına yol açabilir. Uyku apnesi ile ilişkili uzun bir komplikasyon listesi olsa da en yaygın olanları aşağıdakileri içermektedir:

1. Yüksek kan basıncı

Kandaki oksijen seviyesi düştükçe kan basıncı artar. Bu da hipertansiyon olarak adlandırılan yüksek kan basıncı ile ilgili kalıcı bir soruna yol açabilir. Hipertansiyon felç, kalp krizi ve kardiyovasküler sistem yetmezliği ile sonuçlanabilir.

2. Kalp krizi ve inme

Yüksek tansiyon kalp krizi ve felce yol açabilir. Ani ölümlerden sorumlu olabilen bu ciddi durumlar, uyku sırasında düşük oksijen seviyeleri nedeniyle anormal kalp atışlarından da kaynaklanabilir. 

3. Gündüz aşırı yorgunluk

Uyku apnesi normal ve derin uykuyu imkansız hale getirir. Bunun sonucunda yorgunluk, gündüz uyuklama hali, sinirlilik ve konsantrasyon güçlüğü ortaya çıkar. Sürekli yorgunluk depresyonla, motorlu taşıt kazası riskinde artışla, iş yerinde ve kişiler arası ilişkilerde sorunlarla ilişkilidir.

4. Metabolik sendrom

Yüksek tansiyon, anormal kolesterol seviyeleri ve yüksek kan şekeri, kalp hastalığı riskinin artmasına neden olan bu bozuklukla bağlantılıdır.

5. Kilo alımı

Yorgunluk, tekrarlayan uyanmalar ve metabolik sendrom, egzersiz ve diyete rağmen kilo alımına yol açar.

6. Baş ağrısı

Baş ağrısı, uyku apnesinin yüksek tansiyon, yorgunluk ve depresyon gibi birçok komplikasyonundan kaynaklanır.

Uyku Apnesinden Korunma Yöntemleri

Uyku apnesi ile yaşamak zor olabilir, ancak semptomlarınızı yönetmek ve yaşam kalitenizi artırmak için kullanabileceğiniz birçok yöntem vardır. Dikkate almanız gereken ipuçları aşağıdaki şekildedir:

1. Sağlıklı Beslenin

Kilo alımı uyku apnesinin başlıca nedenlerinden biri olduğundan, uyku apnesi hastalarının yapabileceği en önemli şey tutarlı ve sağlıklı bir beslenme düzenini sürdürmektir. Bu, çok fazla kilo almanızı önleyerek uyku apnesi riskini önemli ölçüde azaltabilir.

2. Egzersiz Yapın

Düzenli egzersiz, sağlıklı bir beslenme ile birleştirildiğinde uyku apnesi ile başa çıkmanın en etkili yollarından biridir. Egzersiz genellikle kilo kaybına neden olur, bu da uyku apnesinin şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca gündüzleri oluşan uyuklamanın önüne geçer ve hem oksijen dolaşımını hem de uyku verimliliğini artırabilir.

3. Alkol ve Sakinleştiricilerden Kaçının

Alkol ve sakinleştiriciler boğazdaki kasları gevşeterek uyku apnesinin ortaya çıkmasını daha olası hale getirebilir. Uyku apneniz varsa, bu maddelerden kaçınmanız veya alımını sınırlamanız gerekir.

4. Uyku Pozisyonunuzu Değiştirin

Kulağa küçük bir değişiklik gibi gelebilir, ancak sırt üstü yerine yan yatarak uyumak, uyku apnesi semptomlarınızı önemli ölçüde azaltabilir. 2006 yılında yapılan bir çalışma, obstrüktif uyku apnesi vakalarının yarısından fazlasının uyku pozisyonuna bağlı olduğunu göstermiştir.

Diğer çalışmalar ise, sırt üstü uyumanın semptomlarınızı daha da kötüleştirebileceğini ortaya koymuştur. Bazı yetişkinlerde, yan yatarak uyuyabildiklerinde solunum normale dönmüştür.

5. Nemlendirici Kullanın

Nemlendirici, havayı nemli tutmaya yardımcı olarak uyku sırasında nefes almayı kolaylaştırabilir. Bu, özellikle burun veya boğazda kuruluk veya tıkanıklık yaşıyorsanız faydalı olabilir.

6. Uyku Alışkanlıkları Geliştirin

Uyku alışkanlıkları, rahatlatıcı bir uyku ortamı yaratmayı, tutarlı bir uyku programına bağlı kalmayı ve yatmadan önce dijital ekranlardan kaçınmayı içerir. Bu alışkanlıklar uyku kalitenizi artırmanıza ve uyku apnesi semptomlarını azaltmanıza yardımcı olabilir.

7. Stres Yönetimini Öğrenin

Stres ve anksiyete, kas gerginliğine ve sığ nefes almaya neden olarak uyku apnesi semptomlarını daha da kötüleştirebilir. Bu noktada stresi yönetmek ve uykuyu iyileştirmek için derin nefes alma veya meditasyon gibi rahatlama teknikleri uygulamayı deneyebilirsiniz.

8. Düzenli Check-up Yaptırın

Doktorunuzla yapacağınız düzenli kontroller, uyku apnenizi daha iyi izlemelerine ve tedavi planınızda gerekli ayarlamaları derhal yapmalarına yardımcı olabilir.

9. Burun Tıkanıklığını Azaltın

Tıkanıklık veya sinüs problemleriniz varsa, bunları çözmek, horlamanızı azaltmaya ve hava akışınızı iyileştirmeye yardımcı olur. Bu sayede geceleri daha rahat nefes alabilirsiniz.

Burun tıkanıklığına iyi gelen birkaç doğal çözüm arasında, burun irrigasyonu (sinüs spreyi), bol miktarda sıvı içerek susuz kalmamak ve süt ürünleri gibi tıkanıklığa neden olabilecek gıdalardan kaçınmak yer alır.

10. Diğer İpuçları

  • Başınızı yukarı kaldırın: Bir boyun yastığı kullanın veya yatağınızın başını birkaç santim yükseltin.
  • Sigarayı bırakın: Sigara içmek üst solunum yolunuzda ve boğazınızda sıvı tutulmasını ve iltihaplanmayı artırarak uyku apnesine katkıda bulunur. Sigara içen kişilerde OSA görülme olasılığı içmeyenlere göre daha yüksektir.
  • Kafeinden uzak durun: Yatağa girmeden önceki birkaç saat içinde kafeinli içeceklerden uzak durun.

 

 

Sıkça Sorulan Sorular
  • Uyurken boğulma hissi ile aniden uyanma
  • Uyku esnasında gürültülü horlama veya hırıltılı nefes alma 
  • Uyurken aşırı terleme veya huzursuz uyuma
  • Gün içerisinde sürekli uyuma isteği 
  • İşinize konsantre olmakta zorlanma
  • Sabahları yorgun uyanma ve hâlsiz hissetme

Horlama protezi: Cerrahi bir uygulama olmayan horlama protezi, uyku apnesi tedavisinde en etkili yöntemdir.

Cerrahi yöntemler, uyku apnesi olan her hastaya uygulanamaz ve tekrar etme (nüksetme) olasılığı yüksektir.

CPAP cihaız; taşıma zorluğu, hastanın konforunu olumsuz etkilemesi, temizlik ve bakımının zor olması açısından hastalar tarafından pek tercih edilmez. 

Tıkayıcı Uyku Apnesi (OSA: Obstructive Sleep Apnea)

Merkezi Uyku Apnesi (CSA: Central Sleep Apnea)

Bileşik Uyku Apnesi (MSA: Complex-Mixed Sleep Apnea)

 

Sizde Uyku Apnesinden Kurtulun !

Rahat bir uyku, sağlıklı bir yaşam için hemen bizimle irtibata geçin.

+90 541 363 34 54 Hemen Başvur
Takip Et Abone Ol Takip Et