Horlama En Çok Kimlerde Görülür?
Öncelikler horlamanın bir hastalık olduğunu kabul etmek ile başlayabiliriz. Horlama toplumumuzda oldukça fazla görülür. Yapılan araştırmalara nüfusumuzun %50’ sı horlamadan etkilenmektedir. Bu sayının içinde sadece horlayanlar yoktur, aynı zamanda horlayan kişinin yanında rahatsız olanlarda bu sayıya dahildir.
Her üç kişiden birinin horladığı ve bununla birlikte her 10 kişiden birinde ise uyku apnesi olduğu tahmin edilmektedir. Peki horlama ne zaman bir hastalık olarak kabul edilmelidir.
Nadiren horluyorum ya da çok alkol aldığım zaman o gece horluyorum; tedavi olmam gerekir mi?
Horlamanın bir hastalık düzeyine gelip gelmediğini anlamak çok da zor değildir. Eğer bir kişi her gece horluyorsa, yan yatarken de horluyorsa ve horlamasının sesi yüksek ise o kişinin artık bu hastalığının pençesine düştüğünü kabul edebilir ve en kısa zamanda tedavi olması gerektiğini söyleyebiliriz.
Peki toplumumuzu bu kadar çok oranda etkileyen horlama daha çok kimlerde gözlenir?
Horlama daha çok orta yaş ve üstü erkeklerde oldukça sıklıkla gözlenmektedir. Erkekler ne yazık ki bayanlara göre horlama konusunda biraz daha şansızdır ve iki kat daha fazla gözlenir. Bunun nedeni erkeklerin ilk kilo alma bölgelerinin boyun bölgelerinin olmasıdır. Bayanlarda ise yağlanma yerleri vücudun alt kısımlarındadır. Boyun bölgesindeki bir yağ artışı buradaki hava yolunu daraltacağı için horlamaya neden olmaktadır.
Horlamaya neden olan birçok faktör vardır. Fakat bunlardan en önemlisi ve en çok karşılaşılanı aşırı kilolu olma yani obez olma durumudur. Aşırı kilolu kişilerde boyun bölgesindeki yağlanmadan ve hava yolunun daralmasından dolayı horlama daha çok gözlenir. Horlamanın ise obeziteye neden olduğu da bir gerçektir. Horlama ve obezite birbirlerini tetikleyerek her ikisinin de artmasına nende olurYatış pozisyonu da horlamaya etki etmektedir.
Sırt üstü uyumak bu hastalığa yakalanmak için önemli bir risk faktörüdür. Çünkü sırt üstü yatıldığı zaman dil ve dil kökü yer çekimin etkisiyle daha da geriye doğru kayacak ve nefes yolunu daraltarak horlamaya neden olacaktır.
Sağlıklı boğaz yapısına sahip kişilerde bile sırt üstü yatınca horlama gözlenir.Günümüzde alkol ve sigara kullanımı geçmiş senelere göre daha fazlalaşmıştır. Bu keyif verici maddeler horlamayı ve uyku apnesini ciddi oranda artırarak horlama riskini 4 kat daha fazla gözlenmesine neden olur. Bu keyif verici maddeler boğazdaki dil, dil kökü ve küçük dil gibi dokuların yapısını bozar.Toplumumuzda psikolojik hastalıkların görülmesi geçmiş yıllara oranla daha fazladır. Neredeyse her 10 bireyden birisi anti depresan ilacı kullanmaktadır. Bu ilaçların rahatlatma ve gevşetme etkisi boğazdaki kaslarda da gözlenmekte ve horlama ve uyku apnesine neden olmaktadır.
Çene yapımızın nasıl olduğu da horlama konusunda önemlidir. Alt çenesi küçük veya üst çeneye göre geride olanlarda horlama, olmayanlara 4 kat daha fazla gözlenmektedir.Stres çağımızın hastalığıdır. Stresli olan kişilerde horlama daha fazla gözükmektedir. Bu kişiler gün içerisinde çok gergin olmaları ayrıca düzensiz uykuları horlama ve uyku apnesine daha açık hale getirmektedir.
Burada aslında yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan hikayesi vardır. Çünkü horlama ve uyku apnesi kalitesiz bir uykuya neden olduğu için kişiyi gün içerisinde sinirli ve gergin hale getirir. Bu da kişinin horlamasının daha da çok artmasına neden olur.