Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları ile Uyku Apnesi İlişkisi

Uyku apnesi olanlarda kanlarındaki oksijen seviyesi düşerken karbondioksit seviyesi artarak solunum yetersizliğine neden olur. Horlamadan dolayı kandaki oksijen miktarının azalır ve vücut direncini baskılar. Bundan dolayı horlayan kişilerde daha sık ve şiddetli soğuk algınlığı, solunum hastalıkları, nezle ve faranjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları gözlenir. Burun tıkanıklığı, ağız açık uyuma, ağızdan soluma, genizden konuşma, horlama, hırıltılı soluma, ağız kuruluğu, geçmeyen burun akıntısı, geniz eti iltihabı ve büyümesinin başlıca belirtileri olup, bunlara bağlı olarak gelişebilen iştahsızlık, yol açtığı başta gelen rahatsızlıklardır. Fakat geçirilen sık üst solunum yolu enfeksiyonları, geniz etinin sürekli olarak büyümesine ve küçülme oluşmamasına yol açabilir.

Sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyorsanız temel nedeninin uyku apnesi olabileceğini bilmenizde fayda var. Özellikle yalnız yaşayanlar şayet uykularında kendi horlama sesleri ile uyanmıyorsa uyku apnesinden şüphe etmiyor. Oysa uyku apnesi probleminin pek çok belirtisi var ve bu belirtiler sizde görülüyorsa bu problemle ilgili şüphe etmeniz için yeterli olur. Tanı konabilmesi ve tedaviye derhal başlanması için uyku apnesi belirtlerini yeniden gözden geçirmenizde ve sizde bu belirtilerin olup olmadığını tespit etmenizde fayda var.

Üst solunum yolu enfeksiyonları elbette pek çok farklı nedenden de kaynaklanıyor. Sadece üst solunum yolu enfeksiyonu ile uyku apnesi arasında sıkı bir ilişki olduğu konusuna dikkat çekmek istiyoruz. Sık tekrarlayan enfeksiyon durumunda bu bağ daha net bir şekilde kendini gösterebiliyor. Özellikle horlama ve uyku apnesinin üst solunum yolunun çeşitli nedenlerle daralmasından kaynaklandığı hastalarda enfeksiyonun daha yaygın görüldüğü bilgisini de aktaralım.

Çenenin ya da dil kökünün solunum yolunu tıkaması yatış pozisyonundan ya da ağız içi yapısından da kaynaklanabiliyor. Duruma müdahale edilmemesi ve sıklıkla tekrarlayan enfeksiyon durumu geniz etinin büyümesini beraberinde getiriyor. Sonuç olarak bir süre sonra cerrah müdahaleye bile gereksinim duyulabiliyor. Geniz etinin büyümesi uyanık durumdayken bile nefes almayı zora sokan bir durumdur. Dolayısıyla ciddiye alınması gerekir ve uygun tedavi ile sorunun ortadan kaldırılması önem taşır.