Uyku Apnesi Kanseri Tetikleyici Bir Rahatsızlık mı?
En basit tabirle; uyku esnasında on saniye veya daha fazla solunumun durması haline uyku apnesi denmektedir. Tıp dünyasının “tedavi edilmeyen uyku apnesi rahatsızlığı kanseri tetikler” yönündeki şüphelerinin “7. Dünya Uyku Kongresi” neticesinde doğru olduğu anlaşılmıştır.
2015 yılının 31 Ekim – 3 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından önemli bilim insanlarının katıldığı “7. Dünya Uyku Kongresi” sonunda, basın mensuplarına Türk Uyku Tıbbı Derneği 2015 – 2016 dönemi başkanı Oya İTİL tarafından yapılan açıklamada; “uyku apnesi rahatsızlığı olan kişilerin, diğer insanlara göre kansere yakalanma olasılığının daha fazla olduğu” aktarıldı.
“Gerçekleştirilen klinik araştırmalar neticesinde, dünyada uyku bozuklukları üzerine yapılan iki farklı çalışmada birden; uyku apnesi ve kanser arasında doğrudan bir ilinti tespit edildi” şeklinde açıklamasına devam eden Oya İTİL; kongre dahilinde değerlendirilen çeşitli uyku bozukluğu konuları hakkında bilgi vererek basın açıklamasını sonlandırdı.
Uyku Apnesi Rahatsızlığı Kansere Davetiye Çıkarır
Kongre kapsamında; Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Wisconsin Üniversitesi bünyesinde yapılan araştırma sonuçlarına dikkat çekildi. Tam 22 yıl sürdürülen araştırmada; 1522 gönüllünün uyku problemleri ile ilgili verileri takip edildi.
Çalışmada varılan sonuçlara göre, solunumun uykuda saatte 5-10 defa aralığında durmasının gözlemlendiği “hafif uyku apnesi” rahatsızlıklarının kansere bağlı ölüm riski %10 olarak değerlendirildi.
Solunumun uyku esnasında saatte 10-30 kere durduğu “orta uyku apnesi” tabir edilen hastalarda ise kanserden dolayı ölüm riskinin %20 oranında olduğu tespit edildi.
“Şiddetli uyku apnesi” adı ile tanımlanan, uyku esnasında solunumun 30 defadan daha fazla durduğu hastalarda ise; kansere bağlı ölüm riskinin %50 olduğu kaydedildi.
Yapılan çalışmalar neticesinde, uyku apnesi rahatsızlığının, kanseri tetiklediği konusunda tıp dünyası fikir birliğine varmıştır. Zira kansere yakalanmamak veya kanserle mücadele etmek için, bağışıklık sisteminin güçlü olması önemlidir. Uyku apnesi hastalarında ise, kaliteli uyku yaşayamama sorunundan dolayı; bağışıklık sistemi olumsuz olarak etkilenmektedir.
Tedavi Edilmeyen Uyku Apnesi, Kanser Tedavi Süreçlerini de Olumsuz Etkiler
Vücuttaki kanserli hücrelerle mücadelenin uyku sırasında daha etkin olduğu, birçok klinik araştırma neticesinde saptanmış bir durumdur. Dolayısı ile kansere yakalanan kişilerin, bu rahatsızlığı yenmesi için de sağlıklı bir uyku evresi geçirmesi oldukça önemlidir.
Tedavi edilmeyen uyku apnesi; kansere davetiye çıkaracağı gibi, kanserle mücadele süreçlerini de olumsuz etkilemektedir.
Birçok Hasta Uyku Apnesi Rahatsızlığı Yaşadığının Farkında Değil
Kongrede ülkemizdeki her 20 yetişkinden ikisinde, hafif ve orta düzeyde uyku apnesi rahatsızlığı olduğuna değinilirken; farklı ülkelerde bu oranın %20 bandına ulaştığına dikkat çekildi. Yıllardır uyku apnesi problemi yaşamasına rağmen, herhangi bir hekime başvurmamış kişilerin %90 civarında olduğuna işaret edilmesi de; bu ölümcül sağlık probleminin hiç önemsenmediğini gözler önüne sermiştir.
Kadınların Uyku Apnesine Yakalanma Oranı Daha Yüksek
Kadınların erkeklere göre uyku apnesi olma olasılığının iki kat daha fazla olduğuna dikkat çekilirken;
- 65 yaşını geçmiş kişilerin %50’sinin
- İşsizlerin
- Boşanan, dul kalan ya da ayrı yaşayanların
- 6 saatten az ya da 10 saatten fazla uyuyanların
Uyku apnesi rahatsızlığını yaşama oranın daha fazla olduğu belirtildi.
Uyku Apnesi Sadece Kansere Değil, İş Kazalarına ve Trafik Kazalarına da Davetiye Çıkarıyor
Tedavi edilmeyen uyku apnesi, konsantrasyon ve motivasyonu olumsuz etkileyeceğinden dolayı; dikkatsizliğe bağlı kazaların yaşanma riskinin artacağı da, kongrede deklere edilen sonuçlardan biri olarak dikkat çekti.
Özellikle ağır sanayide çalışan veya vardiyalı işlerde istihdam edilen kişilerin, uyku apnesine bağlı dikkat dağınıklığı nedeni ile iş kazalarına ve trafik kazalarına maruz kaldığına işaret edildi.
Uyku Apnesi Beraberinde Psikiyatrik Rahatsızlıkları Getirebilir
Türk Tüberküloz ve Toraks Derneği (Tuberktoraks) tarafından yapılan ve BURADAN ulaşabileceğiniz araştırma neticesinde; orta ve ağır uyku apnesi rahatsızlığı yaşayan kişilerde, psikiyatrik bozukluk bulgularının daha fazla yaşandığı gözlemlenmiştir.
Kaliteli bir uyku yaşanmamasının doğal sonuçlarından biri olan aşırı sinirlilik hali nedeni ile sosyal ilişkilerin bozulması, uyku apnesinde yaşanan en belirgin psikiyatrik bozukluklardan biridir.
Ayrıca uyku apnesinin depresyonu tetikleyen bir rahatsızlık olduğu da çeşitli klinik araştırmalar neticesinde saptanmıştır.
Uyku Apnesi Belirtileri Nelerdir?
Farkında olmamanıza ve hiç ihtimal vermemenize rağmen; uyku apnesi isimli bu ölümcül hastalığın pençesinde olabilirsiniz. Eğer aşağıdaki durumlardan birini ya da birkaçını yaşıyorsanız; bir hekime müracaat etmenizi tavsiye ederiz:
- Sürekli ve şiddetli horlamak
- Çok fazla uyumuş olmaya rağmen bir türlü uykuyu alamamak
- Uyku esnasında sürekli solunum durması
- Uykudan boğulurmuş gibi uyanmak
- Gündüz sürekli uyuma isteği yaşamak ve aşırı yorgunluk
- Dikkat dağınıklıkları
- Boğaz ağrısı ve boğaz kuruluğu ile uyanmak
- Sabah yaşanan şiddetli baş ağrıları
- Aşırı sinirli ve depresif davranışlar
Uyku Apnesini %95 Başarı Oranı İle Tedavi Etmek Mümkün
Uyku apnesi tedavisinde %95 oranında başarılı olan ve hiçbir cerrahi müdahale gerektirmeyen horlama protezi sayesinde; kullanılmaya başlandığı andan itibaren uyku apnesinden ve beraberinde gelen rahatsızlıklardan kurtulmak mümkün.
Horlama protezi kullanan ve uyku apnesi rahatsızlığına veda eden onlarca hastanın kullanıcı yorumlarını incelemek için BU sayfayı ziyaret edebilirsiniz.