Horlayan İnsan Neden Sırt Üstü Yatamaz?

Uyku hayatımızın önemli bir kısmını teşkil eder. İnsanlar gün içinde oturduğu koltuğu ya da sandalyeyi çok önemsemezken uyuyacakları yatağın ve yastığının rahat olmasını dikkat ederler. Çünkü uyku aslında günlük yenilenmedir. Bu yenilenme hem biyolojik hem de psikolojik olarak meydana gelir. Organlar, kaslar dinlenir ve bazı hormonlar salgılanarak hücrelerin yenilenmesini sağlar.

Aynı zamanda kişi kaliteli bir uyku aldığı için ertesi gün dinlenmiş bir şekilde uyanır. Güne daha pozitif ve enerjik başlar. Ama horlama bütün bunları yok edebilir.İnsanlara genelde horladıkları söylendiğinde ya sırt üstü yattıklarını ya da burunlarının tıkandıklarını söyleyerek geçiştirmeye çalışırlar.

Aslından horlama ile yatış pozisyonun önemli bir ilişkisi vardır. Dil, dil kökü, küçük dil ve yumuşak damak aslında birer kastır ve bunlar nefes yolunun etrafına yer aldıkları için gerginlikleri ve pozisyonları çok önemlidir. Uyku sırasında bu dokular normalden daha fazla gevşeyerek hava yolunu daraltır ve horlamaya neden olurlar. Dil, küçük dil gibi kaslar kolumuzdaki ya da bacağımızdaki kaslar gibi kemik ile desteklenmez yani bir kemiğe bağlı değildirler. Bu da bu kasların çok daha fazla gevşemesine ve sarkmasına neden olur. Aslında anatomik olarak çok şanslı sayılmayız. Sırt üstü yatış pozisyonu ise daha da çok gevşemeye neden olur. Çünkü yer çekiminin etkisiyle dil ve dil kökü iyice geriye doğru kaçar.

Tavsiye edilen sağlıklı yatış pozisyonu yandır. Yan yatıldığı zaman yer çekimi etkisiyle dil yana doğru kayar, geriye doğru giderek hava yolunu tıkamaz. Ayrıca bazı çalışmalarda kilo, sigara ve alkol gibi nedenler olmasa bile sürekli sırt üstü yatma alışkanlığı horlamaya neden olabileceği belirtilmiştir.

Horlayan insan ise sırt üstü uyuması neredeyse imkansızdır. Çünkü zaten hava yolunda daralma vardır ve bir de bunun üstüne sırt üstü yatmaktan dolayı dil de geriye doğru giderse kişi nefes alamaz ve boğulacak gibi olur. Mümkün olduğunca kendimizi yan yatmaya adapte etmeye çalışmalayız.