Horlama Tedavisinde
19 Yıllık Deneyim
Bizi Arayın
Bize Ulaşın

Çocuklarda Üst Solunum Yolu Hastalıkları

Çocuklarda Üst Solunum Yolu Hastalıkları

Solunum yolu hastalıkları çocuklarda yaygın olarak görülen bir rahatsızlık çeşididir. Kulak enfeksiyonları ve “kırmızı göz hastalığı” olarak tabir edilen rahatsızlıklar da bu hastalık grubunda tanımlanır. Hastalık genellikle okul çağındaki çocuklarda görülür. Ayrıca hastalığın bulaşıcı olmasından mütevellit; okul çağındaki çocukların okula gitmeyen kardeşleri de risk grubundadır. Çocuğun bir yıl içerisinde 6 defa üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmesi normal olarak değerlendirilebilecek bir durumdur Senede 6 defadan fazla üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren çocuklara “immün yetmezlik” tanısı konulabilir. Eğer hastalık başka bir rahatsızlıktan dolayı sürekli tetiklenmiyorsa, iyileşme süreci iki hafta sürebilmektedir. Çocukların ebeveynleri ve öğretmenleri genellikle hastalığı fark etmekte zorlanırlar. Zira rahatsızlığın belirtileri her vakada standart olmayabilir.

Çocuklarda yaygın olarak görülen üst solunum yolu hastalıklarına, yetişkin insanlarda da rastlanılmaktadır. Bu sebeple “morbidite oranı” olarak adlandırılan (belirli bir zaman diliminde bir hastalığa yakalananların, sağlıklı kalan nüfusa oranı) veri zaman zaman yükselmektedir. Morbidite oranının yükselmesine neden olan birkaç virüs çeşidi bulunmaktadır. Bunlar rinovirüs, koronavirüs, parainfluenza, solunum sinsityal virüsü, adenovirüs, enterovirüs ve bilim insanları tarafından yakın zamanda keşfedilen bocavirüstür.

Üst solunum yolu enfeksiyonu veya soğuk algınlığı genellikle birkaç virüs ailesinin neden olduğu bir semptom kompleksi (belirtiler topluğu) olarak bilinir. Belirli bir yaştan küçük çocuklara 3 metre mesafede damlacık yolu ile bulaşabilir. Ayrıca üst solunum yolu enfeksiyona neden olan virüs ailesinin, yakın temas yolu ile de çocuklara enfekte olduğu bilinmektedir. Hastalık tablosu; virüse maruz kalan çocuğun burnunu, boğazını, kulaklarını ve sinüslerini etkileyebilir.

Daha evvel de belirttiğimiz üzere senede 6 defadan fazla üst solunum yolu enfeksiyonu geçirilmesi normal karşılanabilecek bir durum değildir. Çocuklar genellikle kış mevsiminde daha sık soğuk algınlığına ve üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanır. Fakat 6 yaşından sonra çocukların soğuk algınlığı gelişme riski önemli derecede azalır.

 

Çocuklarda Üst Solunum Yolu Hastalıkları Nedenleri Nelerdir?

Soğuk algınlığı isimli rahatsızlık genellikle; bir virüsün burun ve boğaz mukozasında iltihap oluşması sonucunda ortaya çıkar. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına yaklaşık 200’den fazla farklı virüsün neden olduğu bilinmektedir. Özellikle çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu tablosuna sıklıkla virüsler yol açmaktadır. Çocuklarda görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarının nedenleri genel olarak şu şekildedir;

  • Enfekte olmuş biri ile yakın temas
  • Soğuk algınlığı olan bir kişinin hapşırması veya öksürmesi yoluyla viral partiküllerin çocuğun mukozalarından vücuduna giriş yapması
  • Doğrudan temas olarak adlandırılan çocuğun üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açan virüs ile direkt olarak temas etmesi ve ağız, burun ya da göz mukozası yoluyla virüs partiküllerinin vücuda alınması

Küçük çocuklar günlük hayatta sıklıkla ellerini burun, ağız ve gözlerine dokundurur. Bu nedenle etraftaki oyuncaklara ya da virüs ile temas eden bölgeye dokunmaları sebebi ile söz konusu hastalığa neden olabilecek virüsleri mukozalarına alabilir.

 

Hangi Çocuklar Üst Solunum Yolu Hastalıkları İçin Risk Altındadır?

Dünya üzerinde yaşayan her yaş grubuna dahil çocuklar; üst solunum yolu enfeksiyonu ile karşı karşıya kalabilir. Soğuk algınlığı isimli rahatsızlık yetişkinlere nazaran çocuklarda daha fazla görülür. Çünkü çocuklarda bağışıklık sistemi yeteri kadar gelişmemiştir ve bunun sonucunda da mikroplara karşı vücudun göstermesi gereken direnç, bir yetişkine nazaran daha azdır. Yetişkinler kadar bağışıklık sistemi güçlü olmayan çocuklarda viral enfeksiyon kolay bir şekilde üst solunum yolu hastalıklarına yol açabilir. Birçok solunum yolu hastalığı sonbahar ve kış aylarında görülür. Bu mevsimlerde havadaki nemin azalması nedeni ile çocukların burunlarındaki nem oranı da azalır ve enfeksiyon riski artış gösterir. Okul veya kreş ortamında bulunan çocuklarda soğuk algınlığı yakın temas nedeniyle hızlı bir şekilde yayılır. Çocuklar sürekli suretle ellerini yıkamadan gözlerine, burnuna veya ağzına götürür. Mikropların yayılmasının en yaygın yolu el, ağız teması olarak bilinir. Bunun sonucunda çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu sık görülür. Anlaşılabileceği üzere, soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonunun çocuklarda sıkça görülmesinin en önemli nedenlerinden biri, kişisel hijyene dikkat edilmemesidir.

 

Çocuklarda Üst Solunum Yolu Hastalıkları Belirtileri ve Semptomları Nelerdir?

Soğuk algınlığı semptomları çocuğun viral etken ile temasından 13 gün sonra başlar. Semptomlar ve belirtiler genellikle bir hafta kadar sürebilir. Ortaya çıkan semptom ve belirtiler her çocuk için farklı olsa da genel olarak aşağıdaki gibidir;

  • Uyku problemi (Genellikle sürekli uyuma isteği)
  • Huzursuzluk
  • Burunda tıkanıklık
  • Kusma ve ishal
  • Yüksek ateş
  • Burun akıntısı
  • Boğaz ağrısı
  • Gözlerde kızarıklık
  • Hapşırma öksürme
  • Büyük çocuklarda yaygın kas ve kemik ağrısı
  • Baş ağrısı
  • Titreme
  • Burun akıntısı
  • Hafif yorgunluk ve halsizlik hali (Oyun dışındaki tüm aktivitelere karşı isteksiz davranma)

Yukarıda sayılan üst solunum yolu hastalıklarına ait belirti ve semptomlara; birçok başka ve daha tehlikeli olan hastalıkta da rastlanılması mümkündür. Çocuğun hastalığının doğru bir şekilde teşhis edebilmesi için uzman bir doktora götürmekte fayda vardır.

 

Çocuklarda Üst Solunum Yolu Hastalıkları Nasıl Teşhis Edilir?

Ebeveynler; çocukları genellikle üst solunum yolu hastalıklarının tipik semptomları nedeniyle doktora götürür. Uzman hekim; hafif üst solunum yolu semptomları olan sağlıklı çocukların nefes almakta zorluk çekmedikleri ve 1- 2 günden fazla ateşi olmadığı sürece genel olarak herhangi bir tedavi uygulamaz. Ancak üst solunum yolu hastalıklarına ait belirti ve semptomlar çocukta şiddetli bir biçimde görülüyorsa, hekim çocuğun sırtını ve göğsünü steteskop yardımı ile dinleyerek hastalığın derecesini ve nedenini anlamaya çalışır.

Hırıltılı solunum yaşayan çocuklarda steteskop ile stridor (üst solunum yolunda duyulan bir tarz hırılıtı) olup olmadığı saptanmaya çalışılır. Wheezing (üst solunum yolunda 250 ms’den daha uzun duyulan hırıltı) olarak tabir edilen seslerin duyulması halinde ise akciğerlerde ya da nefes borusunda herhangi bir problem olabileceği düşüncesi ile göğüs röntgeni çekilebilir. Bunun yanında kan testlerinden, idrar testlerinden ve balgam testlerinden de tanı koymak için yardım alınır.

 

Çocuklarda Üst Solunum Yolu Hastalıkları Çeşitleri Nelerdir?

Çocuklarda görülen üst solunum yolu hastalıkları belirli yaş gruplarına göre ayrılır. Hastalıkların çeşitleri genel olarak aşağıdaki gibidir.

1- Bronşiolit

En çok 0-2 yaş arasında çocuklarda görülür. 2 yaşından sonra çocuklarda bronşiolit hastalığından söz edilmesi mümkün değildir. Bronşiolitin ana semptomu göğüste duyulan hırıltı sesidir. Hırıltı bazı durumlarda 14 gün boyunca devam edebilir. Bronşiolitin en yaygın nedeni, kış ve bahar aylarında daha fazla görülen “respiratuvar sinsityal” isimli virüstür. Bu virüs; öksürük ya da hapşırma gibi solunum salgılarıyla doğrudan temas edilmesi yolu ile yayılır. Hastalığın tedavisinde spesifik veya özel olarak uygulanan bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Rahatsızlık virüslerden kaynaklandığı için antibiyotik reçete edilmez. Özellikle bebek hastalarda, emzirmeden önce burun mukozasının temizlenmesine yardımcı olmak için doktor kontrolü ile bir takım ilaçlar kullanılabilir. Bebeğin yattığı odada havayı nemlendiren aletler kullanılması tavsiye edilebilir. Komplikasyonları arasında en yaygın görülen hastalıklar içerisinde kulak enfeksiyonları yer alır.

2- Krup

Çoğunlukla küçük çocuklarda görülen bir hastalıktır. Genellikle hastalığa viral bir etken neden olmaktadır. Krup isimli rahatsızlık, küçük çocuklarda yaklaşık 5-6 gün kadar sürebilir. Çocuklarda klasik olarak görülen semptom ise öksürük ile beraber meydana gelen ses kısıklığıdır. Genellikle soğuk algınlığının bir parçası olarak tanımlanmaktadır. Ses kısıklığı durumu hastalığın ilerleyen safhalarında daha belirgin olarak görülebilir. Rahatsızlığın semptomları özellikle gece vakitlerinde daha ağır seyredebilir. Krup hastalığının çocuk hastalar arasında daha bulaşıcı olduğu gözlemlenmiştir. Bu rahatsızlığın özel bir tedavisi olmamakla birlikte yapılması gereken en önemli şey çocuğun sakin tutulmasıdır. Zira krup olan çocuklarda aşırı huzursuzluk durumu baş göstermektedir. Öksürük için ilaç kullanmak herhangi bir fayda sağlamamaktadır. Bu sebeple uzman hekim aksini söylememiş ise gelişi güzel öksürük şurubu kullanmamak gerekir.

3- Kulak Enfeksiyonları

Çocuklar genellikle orta kulak enfeksiyonlarına yakalanır ve bu da çoğunlukla kulak zarının bakteriyel bir ajanla enfekte olduğu anlamına gelir. Kulak enfeksiyonlarında kulak ağrısı ana semptomlar arasındadır ve bu enfeksiyonlar zannedildiğinin aksine bulaşıcı değildir. Antibiyotik tedavisi uygulanması kulak enfeksiyonlarında oldukça sık başvurulan bir tedavi yöntemidir ve faydası ziyadesi ile görülmektedir. Hastalığının sık görülen komplikasyonları arasında, kulak zarında küçük bir yırtılma sonucunda drenajda bölgesinde oluşan bozulma görülmektedir.

4- Pembe Göz Hastalığı

Pembe göz tıp dünyası tarafından “gözün bulaşıcı bakteri enfeksiyonu” olarak tanımlanır ve bu tanımla kabul edilir. Göz içerisinde meydana gelen viral enfeksiyonlar konjonktivit (gözün beyaz kısmında ve göz kapaklarının iç tarafında göz zarlarını çevreleyen bölgede oluşan iltihap ve buna bağlı oluşan kızarıklık ) tablosunun oluşmasına yol açar. Pembe göz viral enfeksiyonların yanında, alerjen maddeler veya tahriş edici ajanlar nedeni ile de görülebilir. Çocuklarda bakterilerden dolayı bir enfeksiyon hasıl olduğunda genellikle gözlerde sarı bir akıntı oluşur. Ayrıca göz kapakları da birbirine yapışmaktadır.

Konjonktivit sonrasında meydana gelen göz akıntısı bulaşıcılık göstererek, pembe göz hastalığının yayılmasına neden olur. Viral forma genellikle soğuk algınlığı eşlik eder ve yaklaşık olarak da bir hafta sürer. Bakteriyel formunda ise akıntı umumiyet ile 3 gün antibiyotik tedavisinin ardından nihayet bulur. Göze sıcak kompres uygulamak hastalık gidişatını bir nebze hafifletir. Antibiyotik damla ve merhem ya da sıcak kompres de dahil olmak üzere her türlü tedavi metodu; doktor tarafından reçete ve tavsiye edilmedikçe uygulanmamalıdır.

5- Enfeksiyöz Mononükleoz

Enfeksiyöz mononükleoz hastalığında boğaz ağrısı genellikle viral etkenlerden ötürü kaynaklanır ve hastalığa soğuk algınlığı eşlik eder. Vakaların %10'unda streptococcus ismi ile adlandırılan bakteriler görülür. Bu bakteriler de çocuklarda bademcik enfeksiyonu meydana gelmesine sebep olur.

Viral boğaz ağrısı genellikle 3 ila 5 gün arasında sürer. Bakteriyel enfeksiyonun sonucunda meydana gelen boğaz ağrısı, uzman hekim tarafından uygulanan antibiyotik tedavisi neticesinde genelde 24 saat içerisinde düzelme gösterir.

Mononükleoz genellikle yaklaşık olarak bir hafta sürer. Ancak 2 ile 4 hafta boyunca semptom ve belirtiler gösterdiği vakalarda bulunmaktadır. Çocuklarda enfeksiyöz mononükleoz tedavisinde tuzlu su ile gargara, uygun diyet ve mısır şurubu kullanımı etkili olabilir. Antibiyotik kullanımı sadece streptokok cinsi bakteriyel enfeksiyon varlığında faydalıdır. Elbette tüm enfeksiyon kaynaklı hastalıklarda olduğu gibi doktor önerisi olmaksızın ilaç kullanımına başvurulmamalıdır. Aksi halde farklı rahatsızlıkların tetiklenmesi söz konusu olabilir.

6- Sinüs Enfeksiyonları

Sinüs enfeksiyonları genelde burun akıntısı ile beraber yüzde ağrı, ateş, ağız kokusu, bulantı ve kronik öksürük ile seyredebilir. Hastalık bulaşıcı değildir ve genellikle burun spreyleri kullanılarak belirti ve semptomları azaltılır. Rahatsızlığın tedavisinde hasta çocuğa uzman hekim tarafından antibiyotik reçete edebilir.

 

Çocuklarda Üst Solunum Yolu Hastalıkları Tedavisi Nasıldır?

Viral etkenlerden kaynaklanan üst solunum yolu hastalıklarının standardize olmuş bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Genelde bu rahatsızlıklar virüslerden mütevellit kaynaklandığı için antibiyotik tedavisi işe yaramayabilir. Çocuğa dikkatli bir bakım uygulandığı takdirde ortaya çıkan belirti ve semptomlar 1-2 hafta içerisinde ilaç tedavisi olmadan kaybolur.

4 yaşından küçük olan çocuklara reçetesiz öksürük veya soğuk algınlığı ilacı kullanılması sakıncalıdır.

Dekonjestan grubundaki ilaçlar, büyük çocuklarda burun tıkanıklığını azaltmaya ve nefes almayı kolaylaştırmaya yardımcı olur. Dekonjestan ilaçların tablet formu, çocuklarda huzursuzluk hissi ve uyku problemlerine yol açabilir. Dekonjestan spreylerin kullanılmasında ise birkaç günlük kullanım süresinden sonra tedaviye devam edilmesinin sakıncaları bulunur.

Öksürük baskılayıcı olarak bilinen ilaçlar genellikle büyük çocuklarda öksürüğü azaltmaya yardımcı olur. Asetaminofen (ağrı kesici ve ateş dürücü etkiye sahip parasetamol içerikli ilaç grubu); üst solunum yolu hastalıklarında ağrı ve ateşi azaltır. Doktor asetaminofen reçete ettiğinde, mutlak suretle kullanma talimatını anlatacaktır. Asetaminofenler uzman hekimin anlattığı şekilde kullanılmalıdır.

İbuprofen (grip belirtilerini azaltmak için kullanılan ilaç gurubu) gibi non steroid antienflamatuar ilaçlar boğaz ağrısı, boğazda şişmenin giderilmesi ve ateşin azalmasına yardımcı olur. Non steroid antienflamatuar (ağrı ve ateş düşürücü) ilaçların 6 aydan küçük çocuklara uygulanması sakıncalıdır. Ayrıca 8 yaşın altındaki çocuklara üst solunum yolu hastalıkları tedavisinde aspirin kullanımı, “Reye Sendromu” ile sonuçlanabilir. Hayatı tehdit oluşturan Reye Sendromu, beyin ve karaciğer hasarına neden olur.

Çocuklarda üst solunum yolu hastalıkları görüldüğünde öncelikli olarak bol sıvı almaları sağlanmalıdır. Bu sayede vücutta meydana gelebilecek herhangi bir dehidratasyon durumu içinde önlem alınmış olunur. Yeteri kadar sıvı alımı sağlandıktan sonra burundan yapılan mukus temizliği de son derece önemlidir. Burun deliklerinden ilgili aletler yardımıyla mukus temizliği yapılması çocuğun rahat bir nefes almasını sağlar. 8 yaşından büyük çocuklar için tuzlu gargara oldukça faydalıdır.

Benzer İçerikler
Halk arasında ve tıp çevrelerinde “diyabet” olarak da bilinen “şeker hastalığı”; Yunanca “Diabetes Mellitus” ismi ile literatüre geçmiştir. Dilimizdek...
Fazla kilolarından şikayetçi olan ya da kilo almaya eğilimli olan kişilerin denediği onlarca farklı diyet metodu ve kilo verme yöntemi vardır. Uygulan...
Yorum Yap
BİLGİ ALMAK İSTİYORUM
Horlama Tedavisi Bilgi ve
Randevu Formu
Takip Et Abone Ol